Türk şirketinin siber güvenlik açıklarını test eden sistemi 5 kıtada 20'den fazla ülkede kullanılıyor
Siber güvenlik yazılımlarının hacker saldırılarına karşı ne kadar güvenli olduğunu test etmek amacıyla kurulan Picus Güvenlik şirketi, 5 kıtada 20'yi aşkın ülkede bulunan 250'den fazla kuruma hizmet sunuyor.
Dört genç tarafından 2013 yılında kurulan Picus Güvenlik, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının TÜBİTAK ve KOSGEB aracılığıyla sağladığı desteklerle büyümesini sürdürdü. Hacettepe Teknokent'te yer alan firma, siber güvenlik sistemlerinin işletiminde karşılaşılan problemlere yönelik çözümler sunuyor.
Picus Güvenlik Kurucu Ortağı Süleyman Özarslan, AA muhabirine, siber güvenlik ürünlerinin yeterince etkin kullanılmadığını ve bu yüzden milyonlarca dolarlık yatırım yapılsa dahi kurum ve kuruluşların "hacklendiğini" gördüklerini söyledi.
Özarslan, "Eğer siber güvenlik ürünlerinin gerçekten hacker saldırılarını engelleyip engellemediğini söylersek ve öneriler sunarsak kurum ve kuruluşların güvelik seviyesini artırabileceğimizi düşündük." dedi.
Şirketin halen 100'den fazla çalışanı olduğu bilgisini veren Özarslan, 20 çalışanlarının ise yurt dışında bulunduğunu bildirdi. Özarslan, Ar-Ge ve yazılım ekiplerinin tamamının Türkiye'de bulunduğunu aktararak, şöyle konuştu:
"Türkiye'de çok büyük bir teknolojik potansiyel olduğunu biliyorduk ve bu potansiyeli kullandık, kullanmaya devam edeceğiz. TÜBİTAK'a da teşekkür etmek istiyorum. Kurulduğumuzda elimizde sermaye yoktu. TÜBİTAK desteklerinden faydalandık ve bu desteklerin Picus'un şu an bulunduğu konuma gelmesinde çok büyük katkısı oldu. Elimizde 2013 yılında çok büyük fikir vardı ama hayata geçirmek için belli sermaye lazımdı. Kurucu ortakların tamamı memur çocuğu, bizim elimizde böyle sermaye yoktu. O nedenle TÜBİTAK desteği bizim için can suyu oldu."
Özarslan, devletten ve yatırımcılardan sağladıkları desteklerle şu ana kadar 33 milyon dolarlık yatırım aldıklarını dile getirdi.
- "Pazar liderliğini elimizde tutuyoruz"
Halen 5 kıtada 20'den fazla ülkede 250'yi aşkın müşterileri bulunduğuna dikkati çeken Özarslan, şu değerlendirmede bulundu:
"Avrupa'da İtalya, Almanya ve İngiltere, Güney Amerika'da Peru, Brezilya, Arjantin, Orta Doğu'da Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Uzak Doğu'da Singapur gibi dünyanın farklı yerlerinde, çok farklı ülkelerde müşterilerimiz mevcut. En son aldığımız 24 milyon dolarlık desteği ABD'de büyük bir şube kurarak, oradaki pazar liderliğini kapmak için kullanacağız. Şu ana kadar aldığımız yatırımları çok iyi ve verimli şekilde kullanarak Avrupa ve Orta Doğu'da pazar liderliğini elimizde tutuyoruz. Picus'un güvenlik ürünlerini test eden yaklaşımımız dünyada tek. Yani kendi pazarımızı kendimizi kurduk. Bu alanda farklı ödüller de aldık."
Hem kamu hem de özel sektörden çok farklı müşterileri bulunduğunu belirten Özarslan, "Bakanlıklar, finans sektöründe bankalar müşterimiz, sağlık, perakende ve e-ticaret sektörlerinde müşterilerimiz var. Yurt dışındaki devlet kurumları ve askeri kurumlarda bile Picus kullanılıyor." dedi. Özarslan, kendilerinin bu alanda faaliyete geçmesinin ardından hemen İsrail ve ABD'de rakip şirketler çıktığını anlattı.
- "Sadece siber güvenliğe özel fonlar oluşturulmalı"
Mevcut desteklerin daha da artırılması gerektiğini vurgulayan Özarslan, şunları kaydetti:
"Türkiye'de çok güzel fikirler üretiliyor fakat fikirlerin ürüne dönüşmesi ve pazarlanmasında problem var. Bu yüzden ürünleştirme ve pazarlama konularında da desteklerin artırılmasını öneriyoruz. Siber güvenlik alanında, sadece bu alana yönelik fonların oluşmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. Türkiye'deki gençlerin potansiyeline inanıyoruz. Siber güvenlik alanında daha fazla ürün çıkartacak potansiyele sahibiz. Türkiye bu alana daha fazla destek ve fon yaratırsa tekstil gibi dünyada siber güvenlikte adından söz ettirecek potansiyele sahip."