version="
Powell açıklamalarıyla sadece zaman mı kazanmaya çalışıyor
Powell açıklamalarıyla sadece zaman mı kazanmaya çalışıyor? Enflasyon sarmalı başlaması ihtimaline karşın şu an altın ve gümüşe yatırım yapmak cazip görünüyor Bazı analistlere göre küresel ölçekte enflasyon sorunu kısa vadede çözülemeyecek ve bu sorun sarmal şekilde büyümeye devam edecek. Varlıklarını ve satın alma güçlerini korumak isteyen her bir yatırımcı için tarihsel süreçten bu yana altın ve gümüş çekici varlıklar olmuşlardır. Piyasalarda sadece tüketici fiyatları son on yılların en yüksek seviyesine çıkmış değil, bununla birlikte ekonomik büyüme verileri uzun yıllar bizleri uğraştıracak yükselen enflasyonu da beraberinde getiriyor. Normal dönemlerinde ortalama enflasyonun %2 civarında olması hedeflenen Batı ülkelerinde çok ciddi seviyelerde enflasyon oluşmuş durumda. Gayrimenkul sektörüne baktığımızda ABD'de ev fiyatlarının bir yıl öncesine kıyasla ortalama olarak %20 oranında artmış olduğu görülüyor. Almanya'da ise bu oran %13 seviyesinde. Yıllar boyunca %1 - %2 enflasyonla yaşamaya alışmış ülkeler için oldukça yüksek seviyelerde enflasyon verileri bunlar. Analistler ev fiyatlarındaki bu artışları değerlendirirken bu enflasyonun sürekliliğin ve kalıcı olacağının da yorumunu ekliyorlar. Piyasalarda enflasyonun sarmal bir şekilde yükselerek kontrol altına alınamayacağı korkusu var. Ekonomi beklentiler üzerine kuruludur. Eğer ev fiyatları artarsa, kiralar da artar. Kiralar artarsa kiracılar kendi maaşlarının da artmasını bekler. Maaşa seviyelerinin artması ev sahiplerinin daha yüksek kira talep etmesine veya evlerini daha yüksek fiyattan satmalarını durumunu getirir. Bu durum yükselen bir sarmal şeklinde enflasyonu sürekli besleyerek büyütür. Genel anlamda merkez bankaları yöneticileri enflasyon tehdidini küçümserler. Bu yaklaşım genel olarak onların zaman kazanmaya çalışmalarına bağlanır. Bu haftanın başlarında Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell merkez bankasının aylık varlık alımlarının azaltımı programının hızlandırılacağını tartışarak değerlendirileceğini belirtmişti. Birçok analist bu yaklaşımın şahin bir para politikası gibi piyasalara gösterilmek istendiğini ama gerçekte bunun uygulama zorlukları sebebiyle pek de şahin bir yaklaşım olmadığını değerlendiriyor. Aslında ekonomideki gidişatın birden değiştirilmesi gibi bir istek yok. Kısmen yaratılan algı, piyasaların FED'in enflasyonla uğraşıyor olduğunu ve çabaladığını görüyor olması. Gerçekte bakıldığında hükümet harcamaları artıyor, teşvikler ve piyasalarda para arzı da artış gösteriyor. Bu durum da eşya fiyat enflasyonunu artıran bir sonuç ortaya çıkarıyor. Merkez bankalarının bu durumu zamana yayma isteği de insanların bu duruma alışacağı beklentisine dayanıyor. Genel anlamda merkez bankalarının enflasyonu durdurmaya ne güçleri ne de istekleri var. Daha yüksek enflasyon oluştukça ve piyasalarda enflasyonun daha da yükseleceği algısı oluştuğunda sıkı para politikası uygulanması gerekir. Tam da bu noktada merkez bankaları ülke ekonomilerini resesyona sokmaktan ve finansal piyasaları yıkıp dökmekten çekindiklerinden enflasyonist para politikası yaklaşımlarını tam olarak bırakamıyorlar. Merkez bankalarının zaman kazanmaya çalışmaları sonucunda tüketicileri cezalandırılmış oluyorlar. Nihayetinde küresel ölçekte enflasyon ortamı hem kazananları hem de kaybedenleri ortaya çıkartıyor. Ellerinde varlık, emtia, gayrimenkul bulunduranlar kazanırken ellerinde nakit bulunduranlar kaybediyor. Ellerinde nakit bulunduranlar gün geçtikçe aynı miktarda nakde daha da az varlık alabiliyorlar. Böylesine ortamlarda fiziki altın ve gümüş varlıkları portföylerinde bulundurmak yatırımcıların varlıklarını koruyabilmek için oldukça önemlidir. Özellikle küresel piyasalarda altın ve gümüş fiyatlarının baskılandığı ve düşük seviyelerde olduğu görülürse, bu değerli metaller için oldukça iyi bir alım fırsatının olgunlaştığını gösterir. Bu da yatırımcıların risklerini azalttığı gibi aynı zamanda varlıklarını değerlendirmesi sonucunu doğurur.
03 Aralık 2021 Cuma 13:53